top of page

Dil Öğrenimi ile Sanat Arasındaki Bağlantıyı Hiç Düşündünüz mü?

Sanatı öğrenme sürecine dahil etmenin bir fark yarattığını düşünüyor musunuz?Peki, kendi dil kurslarınızda hiç sanatsal unsurlar deneyimlediniz mi?


Bildiğiniz gibi edebiyat, sahne sanatları ve müzik birbirleriyle derin bir şekilde bağlantılıdır. Her zaman güçlü birer insan ifade biçimi, hikâye anlatma aracı ve kültürel yansıma unsuru olmuşlardır (Kramsch, 1993).


Sanatsal etkinliklerin aynı zamanda eleştirel düşünme ve yorumlama becerilerini geliştirdiğini biliyor muydunuz? Çünkü öğrenciler genellikle anlamı analiz etmek zorundadır.


Sanatı dil öğrenimine entegre etmek çok önemlidir çünkü öğrenme sürecine anlam katar ve onu daha ilgi çekici ve etkili hale getirir. Drama, müzik, hikâye anlatımı veya yaratıcı yazı gibi aktiviteler, öğrencilerin gerçek hayattaki iletişim pratiği yapmalarına olanak tanır ve bunu yaratıcı, düşük stresli bir ortamda gerçekleştirir. Bu da konuşma, dinleme, okuma ve yazma becerilerini doğal olarak güçlendirir (Maley ve Duff, 2005).


Kendi deneyimlerime dayanarak söyleyebilirim ki hikâye anlatımı, rol yapma veya drama aktivitelerine katılan öğrenciler, kelimeleri ve ifadeleri daha kolay hatırlama eğilimindedir. Çünkü bu kelimeleri görseller, duygular veya hareketlerle ilişkilendirirler (Wright, 2008). Dili yaratıcı bir şekilde kullanarak öğrencilerimizin kelime bilgisi gelişimini ve genel dil edinimini desteklemiş oluruz.


Özellikle drama, telaffuz pratiği yapmak için mükemmel bir yöntemdir. Öğrenciler müzik veya şiirle çalıştıklarında, ritim ve tonlama ile eğlenceli ve etkileyici bir şekilde tanışırlar (Murphey, 1992). Bu aktiviteler, öğrencilerin sesleri, vurgu kalıplarını ve melodileri taklit etmelerine olanak tanır. Böylece daha doğal bir aksan ve daha iyi akıcılık geliştirirler. Ayrıca, drama iş birliği ve iletişim becerilerini de teşvik eder (Schewe, 2013).


Kendi sınıfımda, öğrencilerin bu sanatsal anlardan ne kadar keyif aldığını fark ettim. Bu yüzden her derste bir sanat etkinliği yapmaya başladım ve buna "Mutlu Zaman" adını verdim. Kısa sürede dersin en çok beklenen bölümü haline geldi. Bu tür aktiviteler, dil öğrenimini eğlenceli ve yaratıcı bir deneyime dönüştürerek motivasyonu ve katılımı artırır. Öğrenciler süreci keyifli bulduklarında, öğrenmeye doğal olarak daha fazla ilgi duyarlar (Dörnyei, 2001).


Muhtemelen fark etmişsinizdir ki çoğu dil kursu—özellikle çocuklar için olanlar—her bölümde en az bir şarkı içerir. Bunun bir nedeni var: Müzik, dinleme becerilerini, kelime bilgisini ve telaffuzu geliştirir (Paquette ve Rieg, 2008).


Peki ya kinestetik öğrenenler? Bir resim çizmek, bir sahneyi canlandırmak, bir şiir yazmak veya yeni kelimeler öğrenirken dans etmek, kelimelerin öğrencinin hafızasına yerleşmesine yardımcı olur. Bu çok duyulu yaklaşım, bilgilerin akılda kalıcılığını artırır ve öğrenmeyi daha etkili hale getirir (Gardner, 1983; Fleming, 2001).


En önemlisi, sanat kültürel nüansları, duyguları ve ifadeleri yansıtır. Sanatla etkileşimde bulunmak, öğrencilerin yalnızca dil becerilerini geliştirmelerine değil, aynı zamanda dili kullanıldığı kültürel bağlam içinde daha iyi anlamalarına da yardımcı olur (Byram, 1997). Bu kültürel farkındalık, öğrenmeyi daha anlamlı ve önemli hale getirir.


Sonuç olarak, sanatsal aktiviteler, dil öğrenimini zengin, ilgi çekici ve çok duyulu bir deneyime dönüştürerek onu daha dinamik ve keyifli hale getirir. Kelime bilgisi, akıcılık, telaffuz, dinleme becerileri ve kültürel anlayışı geliştirirken aynı zamanda öğrencilerin motivasyonunu ve dil kullanma güvenini artırır.


Kaynakça (Harvard Stili)


  • Byram, M., 1997. Teaching and assessing intercultural communicative competence. Clevedon: Multilingual Matters.

  • Dörnyei, Z., 2001. Motivational strategies in the language classroom. Cambridge: Cambridge University Press.

  • Fleming, M., 2001. Teaching drama in primary and secondary schools: An integrated approach. London: RoutledgeFalmer.

  • Gardner, H., 1983. Frames of mind: The theory of multiple intelligences. New York: Basic Books.

  • Kramsch, C., 1993. Context and culture in language teaching. Oxford: Oxford University Press.

  • Maley, A. ve Duff, A., 2005. Drama techniques: A resource book of communication activities for language teachers. 3. baskı. Cambridge: Cambridge University Press.

  • Murphey, T., 1992. Music and song. Oxford: Oxford University Press.

  • Paquette, K.R. ve Rieg, S.A., 2008. Using music to support the literacy development of young English language learners. Early Childhood Education Journal, 36(3), ss.227-232.

  • Schewe, M., 2013. Taking stock and looking ahead: Drama pedagogy as a gateway to a performative teaching and learning culture. Scenario: A Journal for Performative Teaching, Learning, Research, 1, ss.5-27.

  • Wright, A., 2008. Storytelling with children. Oxford: Oxford University Press.

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating*

Subscribe to Cali Cultural Centre newsletter

Learn more about us, our services and promotions

Thanks for submitting!

  • Instagram
  • Facebook
bottom of page